Genel Anestezi
Vital fonksiyonlarda bir değişiklik olmadan, geçici bilinç kaydı, reflekslerde azalma ve kas gevşemesi ile karakterize bir durumdur. Genel anestezi inhalasyon ve intravenöz anestezisi olarak ta kendi içinde ikiye ayrılır.
İNHALASYON ANESTEZİKLERİ: Solunum yoluyla alınan ve yine solunum yoluyla atılan pek azıda vücutta metabolize olup böbrekler yoluyla atılan sıvı veya gaz halindeki anesteziklere denir. İnhalasyon anestezikleri kas gevşeticilerin etkilerini %15 -20 oranında arttırır, kan basıncını düşürür, solunumu deprese eder ve ventilasyon perfizyon ilişkisini bozar.İnhalasyon anesteziklerinde en çok azot protoksit (N2O) ve sevarone kullanılır.
İNTRAVENÖZ ANESTEZİKLER: Genel anestezi indiksiyonuna başlamak amacıyla kullanılır. Tek anestezik ajan olarak kullanılabilirler (Tıbbi tahliye ve sistoskopi gibi). Birbirlerini dengeleyecek ve yan etkilerini en aza indirecek şekilde inhalasyon anestezikleri ile beraber de kullanılabilirler. Sedasyonu sağlamak ve konvülsiyonları önlemek için intravenöz anestezikler kullanılır.
Cerrahi girişim geçirecek bir hastada genel anestezi uygulama konusunda kesin sınırlar bulunmamakla birlikte bazı ilkelerin dikkate alınması gerekir.
Genel anestezini tercih edilebileceği durumlar;
- Bebekler ve küçük çocuklar
- Geniş kapsamlı,uzun süreli ve özelliği olan cerrahi girişimler
- Mental bozukluğu olan hastalar
- Antikoagülan tedavi alan hastalar
Anestezistin sorumluluğu, cerrahi girişimden en az bir gün önce hastanın değerlendirilmesi ve uygun premedikasyonun verilmesi ile başlar. Anamnez ve fizik muayenin ardından operasyon öncesinde hasta ile ilgili özellikler ve son değişiklikler gözden geçirilip öğrenilmelidir(tetkik sonuçları, kullandığı ilaçlar ve konsültasyon gibi). Sıvı ve kan kaybı beklenen veya sürekli ilaç infüzyonu gerekecek hastalarda 16-14 G. kateter tercih edilmeli ve ikinci bir iv yol daha açılmalıdır. Ameliyathaneye gelen hastalarda anestezi indüksiyonu öncesi EKG ile kalp hızı ve ritmi, pulseoksimetre ile periferik oksijen satürasyonu non invaziv olarak kan basıncı monitörize edilir.
Rejyonel (Bölgesel) Anestezi
Lokal anestezik ilacın belli bir noktaya verilerek vücudun büyük bir bölgesinde ağrı ve his kaybı ile uyuşukluk sağlanmasıdır. Spinal ve epidural bloklar, kol ve bacak blokları rejyonal anestezi tekniklerindendir.
Hastanın sırt tarafından hastaya uygun pozisyon verilerek girilir ve omur gövdesine gelmeden spinlerin içinde bulunan duraya dokunmadan dura zarı ile spinlenlerin arasına anestezik madde gönderilerek gerçekleştirilir.
- Epidural anestezi bilinç kaydı olmadan tam ağrı kontrolü sağlar.
- Epidural anestezi uygulanan hastalar ağrı duymadan kaslarını hareket ettirebilir.
- Operasyon sırasında forseps uygulaması veya dikiş atılması gerektiğinde ağrı duymaz.
- Genel anestezi alan hastalara oranla istenmeyen yan etkilere daha az rastlanır.
- Hamilelerde enjeksiyon ve solunum yoluyla verilen ilaçlar bebeğin kanına geçerek onu etkileyebilirken epidural anestezide bu minimum dur.
- Epidural anestezi uygulanan hastalar daha erken dönemde hastaneden ayrılabilirler.
Bölgesel anestezi yan etki görülmesi nadirdir. Ancak her tip anestezide olduğu gibi rejyonel anestezide de baş ağrısı, kas ağrıları, tansiyon düşüklüğü gibi kısa süreli etkiler görülebilir.
Lokal Anestezi
Sadece girişim bölgesinin lokal anestezik ilaç ile uyuşturulmasıdır. Hastanın bilinci tamamen açıktır. Lokal anestezikler enfeksiyonlu hastalarda, çocuklarda, çok yaşlılarda, psikolojik bozukluğu olanlarda uygulanmaz. Lokal anestezik ajanlar sodyum iyonlarını bloke ederek etki gösterirler.
Genel anestezinin kontraendike olduğu durumlarda, küçük cerrahi girişimlerde ve operasyon sonrası hasta taburcu edilmesi için lokal anestezi tercih edilir.