Hastalıktır ?ocuklarınızı Utandırmayın
Aile cennet kö?elerinden bir kö?e olmaya aday bir müessesedir. Bunun için anne, baba ile çocuklar arasındaki sa?lıklı diyalog ve saygıya dayalı anlayı? oldukça önemlidir. ?ocukları Allah'ın bir emaneti olarak kabul edip, mü?fik, koruyucu ve güven verici davranı?larla yeti?tirmek onların biyolojik ve psikolojik yönden gelece?e sa?lıklı fertler olarak hazırlanmalarında önemli rol oynar.
Bazen aile ortamı ne kadar sıcak ve yapıcı olsa da, çözülemeyen problemlerle kar?ıla?ılabilir. Bunlardan bir kısmını çevre fark eder, bir kısmını da ancak aile fertleri bilir. Bu problem bazen bir kusur veya ayıp olarak gizlenir. Konuyla ilgili çözümün olup olmadı?ı da bilinmez. İ?te bu durumlarda ba?kalarının yardımlarına ihtiyaç duyulur. Bazı çocuklarda görülen gece altını ıslatma bunlardan birisidir. Birçok ailede ya?anan ve çözümünün oldu?u bile az bilinen çocuklarda altını ıslatma meselesi, onları utandırıp a?a?ılık kompleksine itmeden halledilebilecek bir husustur.
Gece yata?ını ıslatan -5-15 ya? arası, hattâ 20 ya?a kadar- çocukları olan aileler, büyük bir sıkıntı içindedir. Bu aileler her sabah bir üzüntüye uyanır. Yatak, yorgan, çar?af ve çocu?un çama?ırlarının ıslanıp kirlenmesi, evin kötü kokması, çocu?un temizlenmesi ve okula yeti?tirilmesi bir problemdir.
Temizlik masrafları ve e?yaların yıpranmasının getirdi?i ekonomik yükün yanında aile, bu problemin sebebi ve ne kadar zaman sürece?i konusunda endi?e içindedir. Bu durumda en çok üzülen çocuktur. Gece i?emesi, yatılı misafirli?e gidememe, yatılı okula gönderememe, evlerine yatılı misafir alamama, alırsa da ailece utanıp sıkılmanın yanında, çocukta da a?a?ılık kompleksi, içine kapanma ve derslerde ba?arısızlık gibi problemlere yol açar.
Altını ıslatmayı ço?u aile bir hastalık kabul etmez. Bunun çocu?un tembelli?inden ve yetersizli?inden oldu?unu ima ederek çocu?u suçlar. ?ocu?u küçültücü kelimelerle dı?lamaya, lâkap takmaya ve alaya almaya kadar varabilir. Böyle bir durumda çocuk, içine kapanmaya, kendine güvensizli?e ve çaresizli?e sürüklenir. Hayat ve insanlar kar?ısında sürekli kaçak ve ürkek tavırlar içine girer. ?ocuk büyüdükçe bu hal, çocu?un genel bir karekter özelli?i haline gelir ve ?ahsiyet kırılması ya?ayan bir fert olarak topluma katılır.
Anne-baba tarafından sürekli suçlanan çocuk, onlara tam bir güven duygusuyla ba?lanamaz; çok alınganlık gösterir. Suçlamalara alı?tı?ı için kendini yetkin bir fert olarak göremez. Bu sebeple ebeveynlerin bu tür çocuklara ?efkatle yakla?maları ve yapıcı telkinlerde bulunmaları çok önemlidir. Problemi a?mada aile çocu?un yardımcısı ve destekçisi olmalıdır.
"Dayısı-amcası gece i?iyormu?, sonra geçmi?, bizim çocu?umuzda da geçer.", "Normaldir, ço?u çocukta olur, büyüyünce geçer.", "Tedavi olmasa da geçer, zaten bunun tedavisi yokmu?, olsa da tedaviden sonra gene i?eme oluyormu?." veya en kötüsü, " Tedavi ettirmeyin, yoksa ileride kısırlık (!) olur." gibi yanlı? bilgilerden ve utanma gibi kısmen haklı bir sebepten dolayı ço?u aile, "Kol kırılır, yen içinde kalır." deyip, bu problemi saklamakta ve çözüm yollarını aramamaktadır.
Yaygın görülen gece altını ıslatmanın sebebleri nelerdir? Gerçek sıklı?ı nedir? Tedavisi var mıdır? Kendili?inden geçer mi? Geçerse kaç ya?ında ve nasıl geçer? Yoksa ömür boyu sürer mi? Gerçekten de tedavinin ileride zararları var mı? Tedavi ne oranda ba?arılıdır? Bu soruların cevaplarını i?leyece?iz.
Be? ya?ına kadar çocu?un ara sıra altını ıslatması normal kabul edilir. Ama be? ya?ını doldurup hâlâ yata?ını ıslatma durumuna tıp dilinde enurezis denir. Okul ça?ı çocuklar arasında yapılan bir ara?tırmada, gece altını ıslatma oranı % 20-30 arasında bulunmu?tur. Bu duruma erkek çocuklarda daha sık rastlanmaktadır. Sosyo-ekonomik durumu dü?ük ailelerin çocuklarında beslenme bozukluklarına ba?lı olarak bu daha çok görülmektedir.
Sebepleri
Altını ıslatmanın % 70 oranında birinci derece akrabalarda da görülmesi, tek yumurta ikizlerinde oranın yüksek olması gibi verilere dayanılarak, kalıtımın tesiri kabul edilmektedir. Muhtemelen bu tesir idrar olu?umunu azaltan anti-diüretik hormonun gece az salgılanmasıyla olur.
?eker veya yalancı ?eker hastalı?ında, çok su içmeye ba?lı gece i?emeleri olur. Ayrıca idrar yolları enfeksiyonları, kum geçirme, ba?ırsak parazitleri, kansızlık, kalsiyum, magnezyum, çinko eksikli?i, A, B, D, E vitaminleri eksiklikleri, geniz eti ve iri bademcikler gece i?emesi sebepleridir.
Kansızlık, geniz eti gibi durumlar uykuda kandaki oksijenin azalması (hipoksi) ve karbondioksitin fazlala?masına (hiperkapni) sebep olur. Bu durumda uyku çok a?ırla?ır ve merkezi sinir sisteminin bütün sistemler üstündeki kontrolü çok zayıflar. Sinir ve kas sisteminin hakimiyetinin azalmasıyla da gece i?eme meydana gelir.
Altını ıslatma sebeplerinden en az yarısının psikolojik oldu?u kabul edilir. Sonradan ba?layan gece i?emesi, çocu?un çok ilgi gördü?ü ve kendisinin merkez oldu?u bir dönem olan bebeklik dönemine ?uurdı?ı geri dönmesi ve orada kalmak istemesidir. Gece i?emesi yoluyla çocuk, anne-baba ilgisinin uzamasını isteyebilir.
Anne-baba arasında geçimsizlik ve aile içi huzursuzluk olması, yeni karde? gelmesi gibi durumlarda, gece i?emesi bir intikam alma ve tepki gösterme yolu da olabilir. ?ocu?un çe?itli kaygıları çocukta depresyon yapabilir. Bu da uykunun a?ırla?ma sebeplerinden biridir.
Altını ıslatma, tik, kekemelik, tırnak yeme, a?ırı kıskanma, derslerde ba?arısızlık gibi problemlerden biri veya birkaçı ile beraber ise psikolojik kaynaklıdır. Hem gece hem gündüz idrar kaçırmaya, idrar yolları iltihabında ve kum dökmede sık rastlanır. Bunlar yoksa, ciddi psikiyatrik bozukluktan kaynaklandı?ı dü?ünülür. Gaita kaçırma da aynı ?ekilde yorumlanır. ?ocu?un uykusunun çok a?ır olması da, gece altını ıslatmasına sebep olur.
Te?his ve tedavi
"Tıpta hastalık yoktur, hasta vardır ve her problemin mutlaka bir sebebi vardır." prensibinden hareketle önce sebep ara?tırılıp bulunmalıdır. Bunun için, idrar ve kan tahlili gibi kolay, ucuz, basit ara?tırmalarla i?e ba?lanır. E?er sebebi bunlar açıklayamazsa, yukarıda sayılan di?er sebepler ara?tırılır. Ultrason ile böbrek ve mesaneye bakılır. Solunumu engelleyen geniz eti, bademcik, kronik bron?it gibi rahatsızlıklar ara?tırılır. Hiçbir mikrobik, organik sebep bulunmazsa, aile ve çocukta psikolojik problem aranır. Sebep bulundu?u zaman tedavi kolayla?ır.
Anne, baba ve çocu?a, enurezise yol açan sebepler konusunda bilgi verilir. 5-6 ya?larındaki çocuklarda enurezisin tuvalet e?itiminin yanlı? verilmesinden kaynaklanmı? olabilece?i anlatılmalıdır.
Psikolojik kaynaklı gece i?emelerinin tedavisinde, bu rahatsızlıktan dolayı çocu?un doktora götürülmesi, sebeplerin ara?tırılması için kan-idrar tetkiklerinin yapılması, ailenin ve çocu?un bu problemin giderilmesi için çaba harcaması (ödeme yapması, sıra beklemesi) da tedavinin bir parçasıdır.
?ocuk kendine de?er verildi?ini onun için çaba hattâ para harcandı?ını görmektedir. Aile ve doktor üzerine dü?eni yapmı?tır, ?imdi sıra kendisindedir. Tetkiklerin sonunda bir sebep bulunursa ona yönelik ilâçlar yazılması veya sonuçlar normal bulunursa, "Bir problem yok." denmesi bile tedaviyi ba?latır.
Ultrasonda mesanenin küçüklü?ü tespit edilirse, mesanenin tonus ve kapasitesini artırmak için, çocu?a idrar yapma hissi oldu?u halde bir süre daha idrarını tutması ö?retilir ve bu süre giderek artırılır. ?ocuktan yazılı bir takvim tutması, her sabah kuru veya ıslak kalktı?ını i?aretlemesi istenir, çocu?a mükâfatlar verilir. Ak?amları sıvı alımının azaltılması da tedaviyi kolayla?tırır.
İlâç ve tedavisi
Bulunan sebebe yönelik ilâçlar verilir. Meselâ idrar yollarında iltihap tespit edilmi?se, ona özel antibiyotik kullanılır. Psikolojik sebeplere ba?lanırsa çocukluk ça?ında güvenle kullanılan özel antidepressan ilâçtır. Kullanılan ilâcın uykunun a?ırlı?ını azaltmada yararı vardır. Uykusu hafifleyen çocuk gece idrarını tutabilir veya uyanarak ihtiyacını görür.
Ultrason ile mesane kapasitesi dü?ük bulunan çocuklarda mesane geni?letici ilâçların yararı çoktur. İdrar yollarında organik bozukluk bulunursa ameliyat ile düzeltilmelidir.
Geniz eti, iri bademcik sebebiyle nefes almada zorluk varsa, bunlar da ameliyatla alınmalıdır. Kansızlık bulunursa, kan yapıcı vitamin, demir, çinko ilâçları ve diyet verilir. Kalsiyum eksikli?i dü?ünülürse kalsiyumlu diyet ve ilaçlar tavsiye edilir.
Bir çocukta birkaç sebep birden bulunabilir. Bu durumda kombine tedavi uygulanır. Laser akupunktur tedavisinin de yararı vardır. Anti-diüretik hormon tablet ve spreylerinin gece kullanılması ile de gece i?emesi durdurulabilir. İsabetli te?his ve tedaviyle ba?arı oranı % 95-98'dir.
İlâç kullanılmasa da ergenlik ça?ından sonra gece i?emesinin geçme ihtimali çok yüksektir. 8 ya?ında olan ve gece i?eyen bir çocuk 12, 15 veya 18 ya?ında i?emeden kesilebilirse de tedavisi mümkün oldu?u için beklenilmesi tavsiye edilmez. Gece i?eyenlerin sadece % 2-5'i yirmili ya?lardan sonra da devam eder. Bu ki?ilerde organik bozuklukların olma ihtimali çok yüksektir.
Tedavide kullanılan ilâçlar 30-35 yıldır kullanılan ve güvenirli?i isbat edilmi? ilâçlardır. Bunların zararlı olacak yan tesirleri yoktur.
Altını ıslatmalar hakkında bir çalı?ma
Bursa ?zel Bahar Hastahanesi'nde yapılan bir ara?tırmada altını ıslatma ?ikâyetleri ile gelen 164 hastanın kayıtları incelendi. Hastaların ya?, cinsiyet, hastalı?ın sebebi, tedavi süresi ve tedaviye cevap durumları ?öyle tespit edildi: 164 hastanın 52'si (% 32) kız, 112'si (% 68) erkek çocuktu. Ya? da?ılımına göre 36 erkek hasta 6-8 ya?, 48 erkek hasta 9-12 ya?, 28 erkek hasta 13 ve üzeri ya?tadır. 20 kız hasta 6-8 ya?, 16 kız hasta 9-12 ya?, 16 kız hasta ise, 13 ya? ve üzeridir.
Sebep ara?tırmasında; 112 erkek hastanın, 18'inde (% 16) idrar yolları enfeksiyonu ve kum, 18'inde (% 16) ultrason ile te?his edilebilen sistit (idrar kesesi iltihabı) 12'sinde (% 11) geniz eti, kronik bron?it, kronik bademcik gibi nefes almayı engelleyen durum tespit edilmi?tir. 64'ünde (% 57) organik bir sebep bulunamamı? ve gece i?emelerinin psikolojik sebeplerden kaynaklandı?ı kabul edilmi?tir. 52 kız hastanın 24'ünde (% 46) idrar yolları iltihabı bulunmu?, di?er 28 (% 54) kız hasta da psikolojik kabul edilmi?tir.
Hastalara, sebebe yönelik tedavi uygulanmı? ve tedavilerin yarısının 1 ayda, kalan yarısının da 2 ayda kesin cevap verdi?i görülmü?tür. Altını ıslatmanın tamamen kayboldu?u, yani tedavide ba?arı oranı % 98 oldu?u tespit edildi. Bütün bu tespitlerden sonra biraz gayret ve itina ile çocuklarımızın bu problemini fazla büyütmeden ve onları suçlamadan çözmenin mümkün oldu?unu görüyoruz. Anne ve baba olmanın hiç de kolay olmadı?ı günümüzde, yavrularımızla ilgili problemleri halletmenin yolunun, bu ve benzer problemlerde pani?e ve ümitsizli?e kapılmadan, Rabb'imizin her derdin çaresini de yarattı?ını dü?ünüp, sabırla arayıp üzerine gitmekten geçti?ini unutmamalıyız.
UZM.Dr. Nazım İNTEPE
Bahar Hastanesi
|